8 Eylül 2009 Salı

DOĞU KÜLTÜRÜ



Tamamen doğu kültürüne ait özellikler taşıdıklarımız. Gerek futbol takımı gerekse basketbol takımı aynı karakteristik özellikleri taşımakta. Bu iki takımda asla frene basmamalı çünkü oyunu tutmayı aklımıza soktuğumuz anda bunu rakibimizi cesaretlendirecek şekilde yapıyoruz. Korkmuyoruz ama korktuğumuzu hissettiriyoruz. İster istemez rakip cesaretleniyor ve üzerimize karabasan gibi çöküyor. Rakip kim olursa olsun üzerine gittiğimiz taktirde geri adımı mutlaka attırıyoruz. İki spor dalı içinde geçerli bu özellikler. Dedimya Doğu kültürü...

Maç öncesi birçok arkadaşım bahis yapmak için bana maçların nasıl sonuçlanabileceğini sordu. Bütün maçlar için bir fikrim vardı ancak Türkiye maçı için kafamda birtürlü oturtamadığım şeyler vardı. Biz böyleyiz işte kesinlikle kuponlarda yer almaması gereken bir takımız.

Maça gelecek olursak, Özellikle Ersan'dan beklenene yakın bir performans görmek güzeldi. Ersan bunları bütün sezon boyunca Barcelona'da yaptı zaten. Bu performans sürpriz değil.

Benim için sürpriz olan Ender'in prformansı idi. Kontrollü oynadığında, kendini kaybetmediğinde önemli bir oyun kurucu olduğunu gördük. Tanjevic onu oyunu hızlandırmak istediği bölümlerde kullanması tezat oluşturuyor bence. Dün bu kumar tuttu ama sonuçta kumardı yapılan. Kumarda hep kasa kazanır derler. Ancak kumarhaneye girerken ne kadar kazanırsam oynamayı bırakıp çıkacağını bilirsen kazanmaya devam edebilirsin. Tanjevic kendini kaybetmemeli ve duracağı, kumarhaneden çıkacağı zamanı hep aklının bir kenarında tutmalı. Mevzu bahis kişi tempo kazandırmak için oyuna giren fakat frene basarak oynadığında vermli olan bir guard :) Çok derin mevzuu.

Hedo konuşmak istemiyorum zira bekleneni verdi dün akşam. Konuşmak ve düşünmek bile istemediğim bir konu var ki oda Semih konusu. Tanjevic'in yerinde olsam özel bir uçak tutup bu adamı Türkiyeye göderir dönerkende Fatih Solak'ı getirtirdim. Fakat uçağa binmeden önce bütün takımın eline sopa verip Semih'i bir güzel dövdürtürdüm. Bu adama biri Avrupa Şampiyonasında oynadığımızı hatırlatmalı. Bu adama her topun çok kıymetli olduğunu ve sıkıştığı anda topu potaya fırlatmaması gerektiği uzun uzun anlatılmalı hoş anlayacağını düşünmüyorum ama genede denenmeli. Düşünsenize yılların efsanesi Harun Erdenay bu adamla muhatap oluyor. Kalite farkı çok açık. Neyse, sinirlerim ayağa kalkıyor bunları düşündükçe en azından kazandığımız bir maçın ardından bunları düşünmemek gerek.

Sonuç olarak konuşulması tebrik edilmesi gereken birçok kişi var hepsinin eline sağlık. İyi başlamak çok önemliydi buradan 1 çıkmamız yarı finale kadar yolumuzu açtı fakat tutarlı oynadığımız taktirde.

Special Thanks: Ersan, Hedo, Ender, Oğuz, Ömer Aşık, Sinan, Kerem. Litvanya seyircisinide özel bir teşekkür gerekli zira salonu doldurmuş olmaları maçın atmosferini değiştirdi birde üzerine basketbolu bilen bir seyirci ise 7'lik maçı 8 yapıyor. Rakipte olsa saygıyı hakettiler.






1 yorum:

  1. alın götürün semihi:) ne de olsa fenerli:) bu arada ömer onan iyileşir umarım bu akşam ki maç öncesi...

    YanıtlaSil