27 Şubat 2009 Cuma

BÖYLE BAŞLAYAN BİR HİKAYE BİLİYORUM...

maçı izlerken aklıma euro 2008 türkiye'sinden bir kesit izliyormuş gibi hissettim.son maçında hem de kendi evinde ligin dibindeki takıma karşı büyük bir hezimet yaşanmış, skibbe'nin kellesi gitmiş, yönetimin kredisi biranda düşmüş.incecik bir ipin üzerinde dengede durmaya çalışıyor ve karşında hiç yenemediğin bir bordeaux var. en önemli iki oyuncusunu oynatmasa bile bu kırılgan yapı galatasaray için yeterince zor.üstüne bir uefa tarihinin en erken gollerinden birini yiyorsun.yetmiyor, takımın temel direklerinden mehmet topal sakatlanarak maçı tamamlayamıyor.buradan ayağa kalkıp skoru 3-1 yapmak muazzam.tarihi bir geri dönüş.kewell'ın golü bir başka. sonra 2 dakikada yenilen 2 golle 3-3 olan ve gitti denilen bir tur.bir hamle ve 2. geri dönüş.takdire şayan.real madrid maçından bu yana ali sami yen'in böyle bir geri dönüşü ve duygu selini avrupa'da gördüğünü sanmıyorum. ve ne ilginçtir ki bu maçın kahramanı da fatih akyel gibi bir sağ bek.sabri sarıoğlu.o da fener'e gitmez umarım diyerek bağlayalım bu kısmı. yazıma son vermeden barış özbek'i konuşmadan olmaz. belkide çok pas hatası yaptı bu yüzden kötü oynadığınıda düşünebilirsiniz ancak barış takımın itici gücü, mücadelesini izlerken gözlerime inanamıyorum. sarfettiği efor alkışa şayan. kazanırken en önemli rol onda değildi ama geride olduğumuz sürelerde takımı iten ve direnişi başlatan bir devrimci gibi ayakta kalmayı başardı. galatasaray'ın 9 yıl önce aynen böyle başlayan bir hikayesi var umarın buda aynı o hikaye gibi son bulur.

19 Şubat 2009 Perşembe

OLAY ADAM




Erman Toroğlu ve Rıdvan Dilmen'li Arçelik reklamın da Rıdvan Dilmen'in şort giyme stilini gerek Serie A'da gerekse Euro 2008 de taklit eden şahsiyet. yok yani o kadar psikopatım ayağına yatıp, her maçta etiketini ortaya koyarak ortamlarda "olay adam" diye lanse ediliyorken ısrarla 80lerin göbek deliğine kadar şort çekme modasını devam ettirmesine bir türlü anlam veremiyorum.

2010 ARJANTİN FORVETİ'NİN SON PARÇASI

2010 a messi ve tevezle beraber mahserin uc atlisi olarak damga vurmasini bekliyorum.2007 yılında toronto'da düzenlenen 20 yaş altı dünya şampiyonasının en değerli oyuncusu seçilmişti.japon anime karakterlerine benzerliğinden 'KUN' lakabını almıştır.

GATTUSO CANLI SALYANGOZ YEDİ!


İtalyan ekibi Milan`ın tecrübeli ismi Gennaro Gattuso, takım arkadaşlarının salyangozu canlı canlı yiyemeyeceği iddiasını kabul edip, bunu da başararak kırmızı-siyahlı futbolcuları şaşırttı.

31 yaşındaki oyuncu, 24 arkadaşım adam başı 500`er euro iddiaya girdi. Size bu kadar çok para önerilse yapmaz mıydınız? Çok da büyütülecek bir şey değildi diye konuştu.

ALESSANDRO NESTA AMELİYAT OLDU!


AC Milan'dan yapılan açıklamaya göre, sırtındaki disk kayması nedeniyle aylardır acı çeken Nesta, dün başarılı bir ameliyat geçirdi.
Hastaneden bugün taburcu edilecek İtalyan defans oyuncusunun, yeşil sahalara ne zaman döneceğinin henüz belli olmadığı belirtildi.

18 Şubat 2009 Çarşamba

MALDİNİ BU KEZ KARARLI!!!


Profesyonel futbol kariyeri boyunca Milan forması giyen ve Milan'ın efsane isimleri arasında adını yazdırmayı başaran 41 yaşındaki tecrübeli savunma oyuncusu Paolo Maldini, artık futbol oynamaya vücudunun izin vermediğini ve sezon sonunda futbola veda edeceğini açıkladı.


Kulübün resmi İnternet sitesine konuşan Maldini, "Oynamaktan zevk alıyorum bu nedenle de futbola devam ediyorum. Ancak benim kariyerime sahip olabilmeniz için şanslı olmanız ve sakatlanmamanız lazım. Artık eskisi kadar güçlü olduğumu düşünmüyorum. Vücudum futbol oynamaya izin vermiyor" dedi.

Son birkaç sezondur jübile kararını erteleyen Maldini'nin bu kez kararında ısrarcı olduğu ve sezon sonunda yeşil sahalara veda edeceği bildiriliyor.

Howard'dan kariyer rekoru!


Orlando Magic, sahasında Charlotte Bobcats'i uzatmada 107-102 ile geçerken Magic'i sırtlayan Dwight Howard, 45 sayı ve 19 ribauntla kariyer rekoru kırdı. Nba'de kariyerinin sonuna yaklaşan Shaq'ın ardından oyunu domine edecek uzunun gelmediğini düşünecek olursak ne kadar değerli olduğunu anlarız. Üstelik Howard'ın şov yeteneği Shaq kadar olmasada idare edecek düzeyde.

Victoria: "David İtalya'da kalmaya kararlı"


İngiliz yıldız David Beckham'ın eşi Victoria, kocasının İtalya'da kalmaya kararlı olduğunu ve ABD'ye dönmek istemediğini söyledi.
Kısa süreliğine ABD'nin Los Angeles Galaxy Takımından İtalyan devi AC Milan'a kiralık olarak transfer edilen İngiliz yıldız David Beckham'ın geleceği adeta yılan hikayesine döndü.
Milan'la sözleşmesi bittiği an ABD'ye dönmesi gereken Beckham'ın Milano'da kalmak istemesi üzerine İtalyan ekibinin Galaxy'li yöneticilerle yaptığı görüşmeler henüz sonuçlanmazken, konuyla ilgili bir açıklama da eşi Victoria'dan geldi.
İtalyan basınına konuşan Victoria Beckham, "David'in İtalya'da kalma şansı yüksek. Takımın ve oyuncuların kalitesi Beckham'ı İtalya'ya bağladı. O, İtalya'da kalmak istiyor" dedi.
Beckham'ın geleceğiyle ilgili kesin kararın bu hafta sonuna kadar alınması bekleniyor.

LİDER


Bu sezonki Barcelona'yı uzun uzun anlatmak yerine; bazen tek kare fotoğrafla anlamak lazım... Çalıştırdığı ikinci takım.(İlk takımı Barcelona B) Bütün dünyaya lider kişilik nasıl olur gösteriyor. Mourinho, Capello, Ramos, Ancelotti kimi isterseniz düşünün futbolcusunun güvenini bu kadar kısa zamanda hangisi kazandı? Üstelik sezona takımın en önemli oyuncularından Ronaldinho,Deco,Thuram,Zambrotta'yı göndererek başladı. Hayret 'Daha pişmesi gerek'miyormuş bazen.

GİT ve DÖNME


Eylem planı: Git ve dönme: Alaçatı/Çeşme...

TERSTEN OKU BAKAYIM MİLLİ MARŞI


HELİSKİ_KAÇKAR


Rize`nin Kaçkar Dağları`nda Turkey Heliski firması tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekşetirilen heliski (helikopterli kayak) sporuna her yıl rağbet artıyor. Değişik ülkelerden 500 profesyonel kayakçının katıldığı Heliski organizasyonu Rize`de başladı. Dört özel helikopterle haftada otuz kişilik gruplar halinde organizasyona katılan sporcular, helikopterlerle Kaçkar Dağları`nın yüksek kesimlerine bırakılarak zorlu parkurlarda kayıyor. Halen dünyanın en tehlikeli ve elit sporlarından biri olarak görülen heliski organizasyonu, Kafkasya, Himalayalar, Kanada ve Kaçkar Dağları`nda yapılıyor. Bu yıl Türkiye`de dördüncüsü gerçekleştirilen Heliski organizasyonu, Nisan ayına kadar devam edecek.
Bu sezon da Kaçkar Dağları`nda heliski yapmak için gelen kayakçılar, Ayder Yaylası`ndan sabahın erken saatlerinde helikopterle alınarak,dağların zirvesine bırakılıyor. Zirveden kayarak vadilere inen kayakçılar, tekrar helikopterle dağların zirvesine bırakılıp tekrar aşağıya iniyorlar. Gün boyu kayak yapan kayakçılar akşam saatlerinde helikopterlerle tekrar AyderYaylası`ndaki konatkladıkların yerlere dönüyorlar.Kaçkar Dağları`nda heliski organizasyonu yapan Turkey Heliski Firması ortaklarından Thierry Gasser, etkinliğe bu yıl İsviçre, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsveç, Kanada, ABD ve Avustralyalı kayak severlerin katıldığını bildirdi.
ÇOK UYGUN BİR DAĞ
Heliski için Türkiye`ye gelen profesyonel kayakçılar Kaçkarlar`ın heliski sporu için dünyanın en uygun parkurlarına sahip olduğunu belirterek gelecek de Türkiye`nin Heliski sporunda önemli bir yer sahibi olacağını söyledi. Fransız Dağ Rehberi Heliski Sporcusu Roche Bertrand, dağ rehberi olduğunu belirterek `Türkiye`de görev yapmaktan mutluluk duyuyorum. Kaçkar Dağları bu spor için çok uygun bir yer. Heliski çok bilinmeyen zor bir spor. Ama her türlü güvenlik tedbirleri alınarak ciddi bir organizasyonla yapılıyor. Türkiye`de kısa bir zamanda çok popüler olacaktır` dedi.
Turkey Heliski Firması Teknik Sorumlusu Görmek Okur ise güvenliği ön planda tuttuklarını belirterek sporcuların dünyanın en tecrübeli dağ rehberleriyle birlikte kaydıklarını söyledi. Okur, güvenlik alanında ileri teknolojinin kullanıldığını belirterek her sporcunun sırtında çığ tehlikesine karşı hava yastığı bulunan sırt çantaları bulunduğunu, sporcuların üzerlerine yerleştirilen vericiler ile kaybolmaları ve iletişimin kesilmesi halinde yerlerinin kolaylıkla bulunabildiğini ifade etti.

Endüstriyel futbol




Gereğinden fazla kramponlarının bağı çözülen futbolcular vardır. Ekrana krampon markası gelsin diye. Kimsenin günahını almayalım tabii. Bir de forma çıkarma meselesi var, FIFA bunu sarı karta bağladı.
Fotodaki uyarı ne kadar gerçek bilmiyorum ama FIFA'nın bu kararında reklamverenlerin bir parmağı oldu kesin. Sen kalk yılda 20 milyon euro ver forma reklamına, adam golü atınca formayı çıkartsın. Endüstriyel futbolun dayatması işte...

Im a Legend

fakir bir ailenin çocuğuydu Sedat. Arkadaşları sokak aralarında erotik dergileri kurcalayıp, o mundar bedenleriyle eriğe dalarken Sedat futbolu seçmişti. yapılan mahalle maçlarından sonra evlere dağılan arkadaşlarının aksine o arsanın duvarıyla paslaşarak tekniğini geliştiriyordu. bunu ülkemize nadide servetler, takoz recepler, rahimler yetiştirmiş mahalleli abilerinden öğrenmişti. Profesyonel bir kulüp ile anlaşınca öğrenecekti aslında teknik özelliklerinin 58-62 aralığında olduğunu.neticede bir gün ona profesyonellik kapısı aralandı.
2008-2009 sezonu başında 150p lik maaşla ispanya liginin kolpa takımlarından Vitesse Arnheim takımına transfer oldu. Sadece 5 resmi maçta şans buldu ve ilk maçında gol atma başarısını gösterdi. Adıyaman kökenli olmasından mütevellit farkedilir özellikleri vardı ve ligin ikinci yarısı için ligde daha iyi bir pozisyonda olan Willem II takımına transfer oldu.310p maaş ile çıktığı 14 maçta başarılı performanslar çıkardı ancak bir türlü gol atmayı başaramıyordu, ligin son haftasında AZ ağlarına gönderdiği gol kariyeri için büyük bir atılımdı farkında olmasa da.

İkinci sezona başlamadan evvel AZ kendisine efsanevi bir gol atan Sedat'ı takımlarına kattılar. Sedat daha 18lik bir veletken Hollanda'nın saygın takımlarından AZ'ye transfer olmuştu. ancak işler beklediği kadar kolay olmayacaktı.hocası kendisini maç kadrolarına yazmıyor, sadece idmanlarda as takımı ısındırmak için adeta bir piyon gibi kullanıyordu. ancak Sedat bu numaralara pabuç bırakacak karakterde bir oyuncu değildi ve gösterdiği yüksek performans ona en azından klübede oturma hakkı getirmişti. oyuna dahil edildiği süreleri iyi değerlendiren Sedat, sonradan oyuna alındığı ilk 3 maçta 2 gol atarak ilk 11'i de zorlamaya başladı. ancak 6 forvet oyuncusuna sahip takımın hocası ısrarla maçlara tek forvet çıkıyordu. bu yıldızları kesmek 18lik Sedat için büyük bir külfetti. ancak sezon sonuna kadar şans bulduğu diğer 6 maçta 2 gol daha attı. ancak ne yaparsa yapsın hocası büyük yıldızları kesip Sdat'ı oynatacak cesarete sahip değildi ve Arda devre arasında kariyerini daha ileriye taşımak için daha fazla şans bulabileceği bir takıma gitti. NEC takımına transfer olur olmaz ilk 11'de şans yakalayan Sedat, 15 maçta görev alıp 7 gol atarak Hollanda liginden dünyaya sesleniyordu " i am becoming a legend".onun bu istekli ve ısrarcı halleri, para veya büyük takımda klübede oturmaktansa giderim anadolu takımında sanatımı icra ederim tripleri premier ligde dikkat çekmeye başladı. ve ingilterenin köklü takımlarından fulham kendisine 600 p lik bir teklif yaptı.artık ingilteredeydi. takımda elmander gibi bir yıldız vardı ve bu takımın hocası da ısrarla tek forvet oynuyordu. Sedat Arda etkileyici performansı ile premier ligde düzenli olarak forma şansı buldu. ve 31 maçta attığı 16 gol ile ligin en golcü 15 adamının içine girdi.milli takım kariyerine de fulhamdayken start veren Sedat, mevlütün yedeği olarak dahil olduğu maçlarda 5 maçta 2 gol atarak ufak ufak milli takımda da şans bulmaya başladı.sezon sonuna gelindiğinde teklifler farklı liglerden de gelmeye başladı ancakSedat takımında huzurluydu ve 1 yıllık kontrata daha imza attı. yükselen kariyer hikayesi için pek güzel gelişmeler yatmıyordu bu imzanın altında. çünkü ligin ilk maçında kırmızı kart görerek cezalı duruma düştü Sedat, bir sonraki şans bulduğu maçta da 2 hafta süren ciddi bir sakatlık yaşadı. formasını geri kazanan elmander eşsiz bir performans sergiliyor, Sedat için zor günlerin habercisi oluyordu. sakatlık ve cezalardan kurtulan Sedat tekrar formasını giydiği ilk maçta henüz 7.dakikada kırmızı kart görünce süresiz kadro dışı bırakıldı. kendisini paf takıma gönderen hocaya sinirlendi, devre arasna kadar skip match dedi. gazetelerde başarı hikayeleri yazılan Arda artık magazin sayfalarında bile yer bulamıyordu. ligin güçlü takımlarından west ham kendisine sürpriz şekilde talip oldu.teklifi değerlendiren Sedat west ham'da aradığını bulamadı.çıktığı 20 maçta 8 gol atan Sedat'a sezon sonunda west ham kontrat yenileme teklifi göndermedi. hiç bir premier lig takımı Arda'yı transfer etmek istemiyordu.ada futbolunda istediği saygınlığı yakalayamadan ayrılmak zorunda kalmıştı. transferin son gününe kadar umutla bekledi ve son gün sürpriz şekilde espanyol yetkilileri Arda'yı takımlarına kazandırdılar.bir gün adaya tekrar döneyeceğim diyen Sedat, espanyol takımında kadro şansı bulmak için çok çaba sarfetti. ve ezeli espanyol-barça rekabetinde 80. dakikada oyuna dahil olup 90. dakikada golü atınca artık takımda yer almaya başladı.2 sezon boyunca takımla 56 maça çıkan Sedat Arda 39 gole imza attı. ve kariyerinin ilk kupasını, ispanya kral kupasını espanyol forması ile kaldırdı.
milli takımın da vazgeçilmez oyuncularından olmaya başlayan Sedat kariyerinin en değerli günlerini yaşamaya başlamıştı.takımda quaresma ve galatasaray'dan alınan türk oyuncu arda turan ile süper bir uyum içerisinde olan Sedat kariyerim için üzülürek de olsa ayrılmak zorunda olduğunu belirtti ve dünya klüpler sıralamasında 17. sırada bulunan ligin güçlü ekibi atletico madrid'e transfer oldu.atletico madrid takımında 3 forvet oyuncusu bulunmaktaydı. luca toni, sergio aguero ve diego forlan. toni'nin yedek oturduğu takımda Sedat'ın tek hayali agüero ile partner olmaktı. ancak artık toy bir çocuk olmadığını ve buraya kendisini tam anlmıyla dünyaya kanıtlamaya geldiğini söyleyen Sedat forma şansını çok geçmeden buldu ve daha ligin ilk yarısında takımı için 9 gol attı. şampiyonlar liginde ilk 3 maçını kaybeden atletico madrid için her şey bitmek üzereydi. ancak kalan 3 grup maçında Sedat5 gol attı ve takımını 9 puanla üst tura taşıdı.ligde işler atletico için iyi gitmiyordu,kupadaSedat'ın eski takımı güçsüz violetaya elenilmişti, şampiyonlar liginde ise Sedat'ın ekstra çabası ile bir sonraki gruba katılma hakkı kazanılmıştı.ama ligin ikinci yarısı atletico için inanılmaz başarılar saklıyordu.ligde çıkılan 19 maçta 17 galibiyet alan atletico madrid ligi ilk 3 sırada tamamlamayı başarmıştı.ancak bu sıralama taraftarlar ve dünya basını için bir diğer başarının yanında hiç bir şey ifade etmiyordu.ikinci grupta 6 maçta 15 puan alarak çeyrek finallere katılan atletico madrid,çeyrek finalde away 0-0 home2-1(Sedat,aguero) lik skorlarla liverpool'uyarı finalde away 0-2(Sedat2) home 1-1(Sedat) lik skorlarla ezeli rakibi real madridi eleyen atletico şampiyonlar ligi finalinde barcelona'yı 4-0 (2 Sedat, aguero, forlan) geçerek kupayı kaldırdı.turnuvanın gol kralı Sedat Arda olmuştu ve onu bu eşsiz tecrübenin yanında bir de ödül bekliyordu;kariyerinin zirvesine çıkan Sedat Arda, klüpler bazında en büyük kupayı kaldırmasına ve milli takımın değişmez starı olmasına rağmen dünya sıralamasında ilk 5teki iki takımın fiorentina ve milan'ın tekliflerini reddetti ve klübüyle bir sezon daha oynamaya karar verdi. to be continued...